Türk Milli Takımı’nın Dünya Kupası üçüncülüğünün mimarlarından eski kaleci Rüştü Reçber, 2002’deki başarısını ve Fas’ın Katar’daki tarihi performansını FIFA’ya değerlendirdi.
“Bir sürpriz daha izleyebiliriz”
Rüştü, Fas’ın turnuvadaki performansıyla ilgili görüşlerini dile getirdi. “Fas Milli takımı şu ana kadar büyük başarılar elde etti. İlk kez bir Afrika takımı yarı finale yükseldi. 2002’de yaşamış biri olarak sevincini söyleyebilirim.
Bu başarının anlamının gelecekte hem Fas hem de tüm Afrika ülkeleri için daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum. Geldikleri noktada A’dan Z’ye her şeyi eksiksiz yaptılar. Bir sürpriz daha izleyebiliriz.”ifadeleri kullandı.
“Kazansalar bile tarih üstüne tarih yazacaklar”
Kuzey Afrika ekibinin başarısının önümüzdeki yıllarda daha iyi anlaşılacağını belirten eski eldiven “Faslı oyuncular da bunun farkında. Yarı finali kaybetseler de üçüncü olabilirler. Kazansalar da tarih yazacaklar. Fas’ta oyuncular birbirlerine inandıklarını ve oynamayı başardıklarını söyleyebilirim. Avrupa’nın değerli kulüplerinden bir çok oyuncu da oynuyor.Onların da bizim düşündüğümüzü yaptıklarına inanıyorum.
Belki bir Afrika takımının bir daha gelemeyeceği seviyeye gelirler. 2003 yılında verdiğim bir röportajda 30 yıl sonra Dünya Kupası üçüncülüğünü gerçekleştirebileceğimizi söylemiştim. Çünkü ayrılmak başka, maç yapıp kazanmak başka. Gerçekten de oldu, 20 yıldır gidemedik. Bu zor başarı, başka bir Afrika takımına ilham verebilir.”söz konusu.
2002’de Japonya ve Güney Kore’nin ortaklaşa düzenlediği Dünya Kupası’ndaki tarihi başarının mimarlarından biri olan eski eldiven, o turnuvada saha içi ve saha dışı duygularını aktarırken,
Maç maç ilerlediğinizde her şey olabilir. Üçüncülükten sonra duygularımızı pek anlamlandıramadık ama yurda döndükten sonra havalimanından Taksim’e giderken ne kadar büyük bir iş başardığımızı anladık. Bunca zaman geçtikten sonra güzel yansımalar elde etmek mantıklı.”söz konusu.
“Benim için en büyük avantaj 2002 yılıydı”
Rüştü, Dünya Kupası’ndaki performansının kariyerine etkisi hakkında, “Tabii bizim diz dönemimizde yurtdışına transfer olmak kolay olmadı. Diğer kulüplerin takip oranları düşüktü. Benim için en büyük avantaj 2002 yılıydı. Bu sayede Barcelona’ya gittim.
Bunda hem benim kişisel performansım hem de takımın performansı etkili oldu. Bazı hedeflerin var. Adım adım ilerliyorsunuz. Bir dünya devi için böyle oynadım.”ifadeleri kullandı.
“O takım en iyi Brezilya milli takımıydı”
“Gruptan ayrıldıktan sonra bazı şeylerin farkına vardık. Dünya Kupası’ndayız dedik. Bulunduğu yerin tadını çıkarmak ve insanları mutlu etmek için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirdi. Yarı final maçımız Brezilya ile oynandı. İlkinde onlara yenildik. Hırsla oynadık ama bir gerçek vardı. O kadro Brezilya Milli Takımı’nın en iyisiydi, bu yüzden kaybetsek bile bir şey kaybetmeyeceğimizi biliyorduk.”
“Umarım büyük bir takımda oynamaya başlar”
Bono hakkında önceden bilgisi olmadığını kaydeden 49 yaşındaki eski oyuncu, şunları söyledi:
“Açıkçası Bono’nun adını bilmiyordum. Ama performansı üst seviyede. Dünyanın en büyük takımlarına çıkabilecek kapasitede. Sahadaki özgüveni ve takıma aşıladığı güven, gelecek için de çok önemli.” yetkililer tarafından yargılanacak.”
